Podcastia. %100 gerçek öyküler, inanılmaz hikayeler! Podcastia’da 17. bölümü yayına aldık bu hafta. Geriye dönük bölümler ile ilgili yorumlar, ekstra bilgiler yazmaya devam.

bir yandan da dinlersiniz

Bir önceki yazıda da detaylar vermiştim ( S01E00 – Başlamadan Önce ) hem oyuncular, hem dinleyiciler, hem de karakterleri aynı anda “sudan çıkmış balık” olarak başlatmayı tercih ettim. Masadaki arkadaşlar da dahil bir sürü insan duyduğu ama oynamadığı D&D maceralarını böylece tanıyacak.

Grup Beni Şaşırttı

Cehennem’dir, Dis’dir, Beherit’dir başlangıçta bunlar biraz karmaşıklık olsun istedim çünkü sonrasında “3 Dalyolar Tavşanlı’da” gibi bir maceraya geçeceğimizi hissediyordum. Ancak şunu bilmiyordum, ki buyrun anlatayım:

Şimdi ilk bölümü tekrar dinlerken şunu çok takdir ediyorum, sizinle de paylaşayım: Macera başlamadan önce bizimkilere HİÇ bilgi vermemiştim. Yani “Cehennemde çamursunuz sizi tüple çektiler ölü bedene girdiniz hafızalarınız karıştı” gibi tuhaf olayların hepsini sizinle eş zamanlı duyuyor oyuncularımız. İsmail, Temiz ve Bono’nun hızlıca adapte olup hemen oynamaya, mizah yapmaya, ilerlemeye başlamaları gerçekten büyük başarı. İlk 5 dakikayı bırak, ilk 15, ilk 45, ilk 150 saatte bile alışamayan o kadar çok oyuncu gördüm ki…

15 dakikanın güzelliği! O Tarz Mı ile eğleneceğimiz garantiydi ama bu kadar coşacağımızı ben de sizinle beraber 15. dakikada anlıyorum masada ve keyfim sesime yansıyor, dikkat edin.

Ah Be Reyhan!

Her türlü Reyhan’ı yanlarında ağlak ve derbeder ve sabır zorlayacak bir karakter gibi gezdirecektim, tepkilerini merak ediyordum. Reyhan’ı öldürmelerini hem bekliyordum, hem de beklemiyordum. Bu kadar hızlı beklemiyordum diyeyim.

21 Draw by Charlie-Bowater
İlk kayıt günü Reyhan’ın görsellerini hazırlamamıştım. Bence Reyhan’ı görseler bir süre daha öldürmezlerdi. (Tasarım: Charlie Bowater)

Wolfgang ve Kanyi’nin asla onaylamadan Fenriz’in kızı öldürmesi de ileride kullanacağım bir detay oldu. Bu ilk ve hızlı cinayetten sonra keyfim daha da yerine geldi çünkü anladım ki bu grup “murderhobo” grubudur.

Murderhobo – Çoğu RPG oyununda oyuncuların oynadığı karakterler bu arketiptedir ya da buraya gelme eğilimindedir. Bunlar çapulcu, nerde akşam orda sabah, kah oraya kah buraya dadanan it-köpek tarzıdır. Sıkılınca adam öldürür, kafası atar kasaba değiştirir, aile yok eş yok çocuk yok… “Evsiz katiller” doğru bir çeviri. Böyle karakterin kitabı olsa okunmaz lakin oynaması keyiflidir, sonuçta D&D escapist bir hobi. GM’lere tavsiye, bir süre sonra sıkar bunlar, daha güzel hikayeler kurun, bağlar yaratın.

Paramparça Gülroth ve Yılanlar

Koridorda rastladıkları yaratık bir Bone Naga; ahanda şu:

bone naga don’t f..k around (Tasarım: Monsters Manual)

Bu arkadaş yaşayan ölü büyücü yarı yılan adam gibi bişey. Tasvir ederken “kaçabileceğiniz mesafede” diyerek ipucunu veriyorum ama bizimkiler yürek yediklerine inanıp bu arkadaş ile dalaşsalar, ilk bölümden yüreklerini bütün yiyecektim. Komik bir ilk bölüm finali olurdu.

Bone Naga ile dalaşmadılar, bir sonraki drama oltasını açmam gerekti: Gülroth. Önce cesedi önlerinde parçalandı, sonra yanlarına geldi. Konuşturdular, biliyor. E tamam demek ki Gülroth. Parçalanan kimdi? Neyse artık, düşünsünler bakalım.

Acaba Gülroth gerçekten de göründüğü kişi mi? (Tasarım: Matt Forsyth)

İlginçli Detaylar

Beherit ismini seçerken biraz araştırma yaptım. D&D kozmolojisinde anlatılan cehenemin aktif efendilerinden birisi gibi gözükmüyor. Gerçek mitolojiden ilham alınmış bir isim, ayrıca Berserk okuyan mangacı tayfaya da selam duruyor.

Tavşanlı ismini seçerken hiç araştırma yapmadım. Hikayeye başladığımızda aşırı ciddili, dramatikli başlıyoruz, buna kontrast isimler seçmeye çalıştım. Kütahya’da olduğunu çok sonradan öğrenecektim.

Zümküfül yıllar önce Chanpion Kokorech isimli fantastik mekanda gördüğümden beri kullanmak istediğim bir büyülü isimdi. Aslında mide yakmalı bir sosis yemeği. E daha ne olsun.

Tavşanlı Kasabası’nda Devam!

Macera Gülroth ile birlikte Tavşanlı Kasabası’nda devam edecek. Bakalım karakterlerimiz evsiz katillerimizin başına daha neler gelecek?

Hepsi ve daha fazlası her zaman ve daima Podcastia’da!

– Can Sungur
@csnaber

Sohbete katılın

17 yorum

  1. D&D evreninde maceraya çıkmak ve evreni yaratmak dışarıdan kolay gözüküyordu. Yazıları okudukça aslında hadi oturalım iki saat oynayalımdan çok ön hazırlığın detaylarını görme şansımız oluyor. Teşekkürler sayın GM.

  2. Böyle backstage görmek, yönetmenin kafasından geçenleri görmek podcast’in verdiği hazzı ikiye katlıyor. Devamını bekliyorum sevgili Sungur.

    1. ODTÜ BKFT’de daha bu dönem ilk defa oynadım herhangi bir masaüstü rol yapma oyununu. Sizin de ekiple yaklaşık aynı zamanda oynamaya başlamanız tam bir tesadüf oldu. İlk birkaç hafta GM olmak zor iş diye düşünürken sonradan dedim ki ben bunu arkadaşlara oynatayım hem tecrübe olur bana hem de eğlenceli bir şekilde boş yaparız. Evreni ve olayları hafiften kurgulamaya başlarken burada yazdığın bazı fikirler (sudan çıkmış balık olayı vb.) gerçekten hoşuma gitti. Yazılar devam ettikçe muhakkak bana da güzel fikirler vereceğini düşünüyorum. Bu güzel konsept için teşekkürler Can Sungur. Umarım hep beraber çok daha keyifli muhabbetler çevirmeye devam edersiniz.

  3. Öyle bir oynuyorsunuz ki insanın canının çekmemesi mümkün değil. İlkokul yıllarımda zengin bir arkadaşın Dungeons and Dragons kutu oyununu getirmesiyle tanışmıştım ttRpg ile ancak yaşlarımızın 10 olması nedeniyle kimsenin ilgisini çekip oynayamamıştık. O yaştan sonra da bir daha hiç denk gelmedi böyle bir fırsat veya çevre. Yıllar boyuncada sağda solda yabancı kaynaklarda; dizilerde, internette falan gördüğümde hep içimde bir kıvılcım çakmıştır. En son Podcastia maceraları ile o kıvılcım bir ateş yaktı ve artık bu işe girmek istiyorum. GM’lik hamuru bende biraz var, hikayeyi kontrolü ve akışı yönlendirmeyi yapabileceğime inanıyorum. Ancak en büyük sorun oyuncular. Paylaştığın siteden karakter yaratılabildiğini vs görmek bi tık daha heyecanlandırdı beni bu konuda. Peki, hayatında hiç roleplay ne duymamış 5 6 kişilik arkadaş grubuna Rpg oynatılır mı, yoksa denemek bile aptallık mı?

    1. Herkes en başında hiç oynamamış bir grupla başlar. Bunu eksi değil artı olarak gör. Daha önce hiç deneyim etmedikleri bir şeyi senin elinden yaşayacaklar en nihayetinde. Tabii ki Kurallarda belki sıkıntı yaşanır ama amacınız eğlenmek kurallara uymak değil. Bence olur mu olmaz mı diye düşünmektense doğrudan içine gir. Gittikçe görüp yanlışlarınızı düzeltirsiniz zaten.

  4. Evrenin yaratıcısından detaylar okumak beni daha da maceranın içine çekiyor.

  5. Hazırlığına şimdi başladığım ve seneye tam takır, devasa ve ayrıntılı dünyasıyla oynatmayı planladığım oyuna ilham kaynağı oldu bu oyun. Kaliteli iş gerçekten, çok eğlenceli umarım başka sistemlerde başka işler de görürüz(FATE core’a göz kırpıyoruz burdan).

  6. Mustafa şefim, böyle bir ekibe oynatmayı bence deneyebilirsin ama medieval fantasy tarzı oyunlar yerine daha günümüzde geçen settingleri destekleyen sistemleri kullanman daha iyi sonuç verebilir. Mesela call of cthulhu ya da chronicles of darkness gibi dünyalara daha rahat girebilir arkadaşların.

  7. Bu işe bu kadar önem vermenizi beklemiyordum. Bir sürü RPG ve MMORPG oynadım ama D&D ile alakalı hiçbir bilgim yoktu buna rağmen on yedi bölümün tamamını iki kez dinledim. Tebrik ediyorum CS Bey, işine önem veren bir insan olduğunu biliyordum. O Tarz Mı? ekibi bu işi ”arkadaşlar arasında” oynayıp podcast yayınlayacak sanmıştım ama muazzam emek sarf etmişsiniz. Bir de YouTube için nasıl RPG oynanır oynatılır tarzı bir video gelirse çok iyi olur. İnsanın canı çekiyor oynayası geliyor.

  8. Bir spor mağazasında çalışıyorum, müdürüm 50 civarı bir yaşta. Muhabbet arasında “Yahu İstanbul’a zamanında x bir mekan vardı çok güzel zümküfül yaparlardı.” dedi. Başta biraz güldüm adama anlatamadım da tabi olayı girdim resimlerine falan baktım bu zümküfülün. Yani böyle küçük güzellikler katması da mükemmel bir şey Sungur’un. Rastgele bir zamanda karşına çıkıyor, haz veriyor. Her gün yeni bölüm var mı diye bakıyorum. Ejderha ın Gulliği’nde kaldık bekliyoruz.?

  9. GM’nin hikayeyi oluştururken göz kırptığı yerleri bilmek Podcastia’yı dinlerken daha çok zevk veriyor .Teşekkürler CS

  10. Arkadaşlarım falan sizi dinlerken iyice gaza geldiler oynayalım diye. Ben de D&D oynatmak istiyordum senin samimi(?) yaklaşımın ile daha rahat oldu. Toplu taşımada garip bi sohbete tanık oldum kesinlikle oyunuma iki cüce olarak koyacağım o sohbeti ve kişileri. Gerçek hikayelermiş harbiden. Eline sağlık.

  11. Yahu lütfen ağzıma cevizli sucuk verin, yalvarırım. İlla yalvarmam mı lazım?

  12. Öl Öl! Seni lanet fahişe,
    Teşekkürler daha önce D&D dinlememiştim harmanı oldum.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir